Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, gece saatlerinde “Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica’cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. Son uyarımdır” paylaşımında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun paylaşımı büyük ses getirirken, Fahrettin Altun iddialara yine sosyal medya hesabı üzerinden yanıt verdi.
Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu gece saatlerinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Son 10 güne 2 gün kaldı. Ben son uyarımı yapayım. Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica’cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. Son uyarımdır” ifadelerini kullandı.
FAHRETTİN ALTUN’DAN KILIÇDAROĞLU’NA YANIT
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına Twitter hesabından mesajını alıntılayarak yanıt veren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun şu ifadeleri kullandı; “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ülkemizin stratejik iletişimi için gece gündüz demeden çalışan ve özellikle ülkemize dönük sistematik dezenformasyonla mücadelede büyük başarılar elde eden İletişim Başkanlığımızı, Başkan Yardımcılarım Çağatay ve Evren beyleri, Bilgi İşlem Daire Başkanım Serhat beyi, bir kez daha akıl ve izan dışı iftiralarla karalamaya çalışmış. Esef duyduk.
“KAMU GÖREVLİLERİNİ HEDEF GÖSTERMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Sn. Kılıçdaroğlu’nun tweetlerini yazan AJANS’ın iftira niteliğinde ifadelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti kamu görevlilerini açıktan hedef göstermekte bir beis görmemesi anlaşılabilir. Ancak, demokrasiyi içine sindirmiş hiçbir siyasetçinin dedikodu ve iftira siyasetine tevessül etmesi, devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez.
“AÇIKLAMAYI NE AMAÇLA YAPTIĞINIZI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
Sayın Kılıçdaroğlu, Hatırlatmak isterim ki bu noktada sorumluluk, ülke dışından hizmet aldığınız AJANS’ınıza değil şahsınıza aittir. Devletimizin ve milletimizin âli çıkarlarını gözetmek sadece iktidarın değil muhalefetin de sorumluluğundadır. Ayrıca, dezenformasyonla mücadeleyi öncelik haline getiren İletişim Başkanlığımızdan Sn Kılıçdaroğlu’nun rahatsız olması doğru yolda olduğumuzun göstergesidir. Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasının başından sonuna kadar kurumumuzu hedef alması, çevresindeki “profesyonellerin”elinde bir strateji olmadığını, siyaset üretemediklerini ortaya koymaktadır. Şunu da söylemezsek olmaz. Bu açıklamayı ne amaçla yaptığınızı, neyin önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz.
“TAKDİR YÜCE MİLLETİMİZİNDİR”
Demokrasiyi ve kamu çıkarını korumak, müzakere kültürünü güçlendirmek adına sosyal medyadaki trol ağlarını, köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etme yöntemlerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz. Biz, milletimizin emrindeyiz. Milletin iradesi bizim için kutsaldır. Liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a güveniyoruz. Türkiye Yüzyılı ideali için çalışıyoruz. Demokrasinin en büyük düşmanlarından biri olarak gördüğümüz dezenformasyonla mücadele ediyor, ulusal ve uluslararası kamuoyunu doğru, hızlı ve şeffaf bir şekilde bilgilendiriyoruz. Sorumluluk bilinciyle milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Takdir yüce milletimizindir.”
CAMBRIDGE ANALYTICA NEDİR?
Cambridge Analytica skandalı 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ifşa olması ile patlak verdi. Şirket, “tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen” iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu. Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı.
Şirketin, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinde ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu. Skandal, İngiliz The Observer gazetesinin haberi ile gün yüzüne çıktı. Gazete 2014 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli Global Science Research şirketi tarafından toplandığını yazdı.
Kullanıcı bilgileri bir kişilik testi ile elde edildi. Testi yapmaları için ücret ödenen Amerikalılar ile bu kişilerin Facebook arkadaşlarının sosyal medya verileri ele geçirilmişti. Süreçte, Cambridge Analytica’nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve öngörebilecek güçlü bir yazılım kullandığı iddia edilmiş ve bu sistem ‘tam teşekküllü propaganda makinesi’ olarak tanımlanmıştı.
Şirketin yöneticisi olan Alexander Nix, “Demokratlar teknoloji devriminde öncülük ediyordu, veri analizleri ve dijital dünya ve Cumhuriyetçilerin rekabet etmekte başarısız olduğu alanlardı. Biz de bunu bir fırsat olarak gördük” demişti. Şirket ise usulsüzlük yaptıkları iddialarını reddetmiş ve verilerin hiçbirinin ABD’de 2016’daki başkanlık seçimlerinde kullanılmadığını savunmuştu.
Facebook’un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi’nde ifade verdi ve özür diledi. Şirkete tarihi bir miktar olan 5 milyar dolar ceza kesildi. Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.