Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesindeki sel felaketinde çiftliği sular altında kalınca canını kurtarmak için ormana kaçan Fuat Ateş, ağaçlar arasında mahsur kalan ve vücudunda kırıklar olan 1 kişiyi kurtardı. Ateş, yerlerini bildirdiği 2 kişinin de kurtarılmasını sağladı. Yaşadığı korku dolu anları anlatan Ateş, “Çok büyük seldi. Aniden yükseldi, birden geldi. Su şu ormanın setiyle birlikte gitti. Yaklaşık 500 yüz metre genişliğinde su aktı buradan.” ifadelerini kullandı.
Sel felaketinin yaşandığı Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde çiftliği sulara gömülen Fuat Ateş, ormanda mahsur kalan ve vücudunda kırıklar olan 1 kişiyi kurtardı. Yerlerini ekiplere bildirdiği 2 kişinin de hayatta kalmasını sağlayan Ateş, “Çok büyük seldi.Aniden yükseldi, birden geldi. Su şu ormanın setiyle birlikte gitti. Yaklaşık 500 yüz metre genişliğinde su aktı buradan.” dedi.
SEL FELAKETİNDE 5 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde, dün sabah saatlerinden itibaren kuvvetli yağış etkili oldu. Yağışla birlikte dereler taştı, sel oluştu. Longoz ormanlarında turistik bölgeye kurulan bungalov evlerin bulunduğu bölgede de sel yaşandı. Selde ormandaki ağaçlar devrilip sürüklendi, bungalov evlerin bir kısmı su altında kalıp zarar gördü. Dünden beri bölgeye sevk edilen ekiplerin yaptığı çalışmalarda, kayıp 6 kişiden 5’ninin cansız bedenine ulaşıldı. Diğer kişiyi arama çalışmaları ise sürüyor.
CANINI RİSKE ATIP 3 KİŞİYİ KURTARDI
Longoz ormanlarının Sisli Vadi mevkisinde eşi Pınar Ateş ve 2 çocuğuyla birlikte yaşayan Fuat Ateş, selde 5 dönüm arazi üzerine kurulan çiftliğinin büyük zarar gördüğünü, 50 hayvanının da akıbetini bilmediğini söyledi. Selde ağaçlar arasında mahsur kalan ve vücudunda kırıklar olan 1 kişiyi kendisi kurtaran, 2 kişinin de yerlerini bildirip kurtarılmasını sağlayan Fuat Ateş, yaşadıklarını anlattı.
“KENDİ TRAKTÖRÜMÜ SAĞLIK GÖREVLİLERİNE TESLİM ETTİM”
Dün sabah saatlerinden itibaren çiftlikte suyun yükseldiğini ve kendi imkanları ile tahliye çalışması yaptıklarını anlatan Fuat Ateş, “Sular iyice yükselmeye başlayınca ormana kaçtık, kendimizi kurtardık. Şöyle tepeye ormana çıktığımızda ağaçların orada bir vatandaşı gördük, ağaçların kenarında bir şekilde onu oradan kurtardık, her yeri kırıktı. Karşı taraftan bir ses geldi, ben hayvan sesi zannettim. Dedim; benim hayvanlar herhalde ağaçlara sıkıştı. Çok acı bir feryat, su buradan gidiyor, onu oradan alma şansımız yoktu. Diğer vatandaşı su kenara vurunca onu oradan aldık. Kendi traktörümü sağlık görevlilerine teslim ettim. Yollar dehşet bir şekilde, ağaçlar devrilmiş olabildiğince ormanın içlerinden gittik. Sonra saat 2 gibi geldik, ses duyduğumuz yeri arama yapan dalgıçlara söyledik. ‘Biz buradan bir ses duyduk, buraya da bir bakın’ dedik. Sağ olsun onlar da bizi dinleyip gidip oraya baktılar, 2 kişiyi canlı olarak çıkardılar, biri çocuk diğeri büyük biri. İki de vefat eden vatandaşımız çıktı” dedi.
“ANİDEN YÜKSELDİ, BİRDEN GELDİ”
Ekiplerin selde mahsur kalanları kurtarmasıyla kendi acılarını unuttuğunu söyleyen Fuat Ataş, “Biz onları görünce acımızı unuttuk. Yani bizimki acı değil, mal her şekilde olur, gelir, çünkü biz bunları iki elle yaptık. Şimdi hanım ile birlikte 4 el olduk, daha da iyi yaparız belki. Cana gelmesin, vatandaşlarımız orada vefat etti, çok büyük seldi. Suyun yükseldiğini gördüm, ben müdahale bile edemedim. Aniden yükseldi, birden geldi. Su şu ormanın setiyle birlikte gitti. Benim burası dere yatağından 2 metre yüksek. Burası 6 metre yüksekliğinde, buradan yaklaşık 500 yüz metre genişliğinde su aktı buradan. Kendi çapımızda mücadele yaptık” diye konuştu.
“ÜZÜNTÜMÜZ CAN KAYIPLARI İÇİN”
Fuat Ateş’in eşi Pınar Ateş ise dün sabah eşinin hayvanlar için çiftliğe gittiğini belirterek, “Beni aradı, her şey gitti dedi, hayvanlar yok. Samanlarımız var, 2 bin, 3 bin civarında kendimizi çevireceğimiz düzenimiz vardı. İlk aradığında çok üzüldüm, emeklerimize çok üzüldüm. 38 yaşındayız, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Ama can kayıplarımızı duyunca eşim bana insan kurtardığını ve kızın sayıkladığını söyledi. Benim de kızım, oğlum var. Biz buraya aile geliyoruz, bu selde biz de olabilirdik ona şükrediyorum, onları Rabbim bize bağışladı. Kurtulan kız çocuğumuz, çok istiyorum onu görmek. O acıyı hissedebiliyoruz. Kaybımız büyük ama kaybımızı görmüyoruz, can kayıplarını duyunca üzüntümüz onlar için. Büyük sel yaşadık, ilk defa yaşadık. Yağış oluyordu ama dere yatağından çıkmıyordu. Bütün burada çalışan ekiplerden Allah razı olsun. Devletimiz burada, herkes burada, Allah herkesten razı olsun” dedi.